Geçtiğimiz hafta Bursa’dan eski bir arkadaşım bir işi için Elazığ’a gelmişti.
Sağ olsun beni de aradı.
Arabasıyla şehirde şöyle bir gezinti yaptık.
Büyük depremler geçiren şehrimizin yıkık semtlerini görünce geçmiş olsun dileklerini bildirip üzüntüsünü ifade etti.
“Ben ilk defa Elazığ’a geliyorum. Bana Elazığ’ı gezdirirsen memnun olurum deyince şehrimizin açık müzesi konumundaki Harput’a götürdüm.
Başta basın müzesi olmak üzere müzeleri gezdik, seyir terasında Elazığ’ı seyrettik.
Arkadaşım hayranlığını gizleyemedi. Tam manasıyla hayran kaldığını ifa etti.
Ha bire “Şurası neresi, şurası neresi?” diye sorular sorunca;
“Şurası Şehir Hastanesi, şuralar depremden sonra yapılan TOKİ Konutları, burası Hazardağlı Kavşağı, burası Keban Yolu, burası Kültür Park, burası Cumhuriyet meydanı, şurası valilik şurası Elazığ Belediye, burası Bahçelievler, burası İzzetpaşa Camii derken onun sayesinde uzun zamanlardır görmediğim yerleri görme imkânı buldum.
*
Derken akşamın karanlığı çökmeye başladı arabasını Cumhuriyet meydanındaki kapalı oto parka bıraktık.
Arkadaşım “Yahu şimdi burası bir doğu şehrimi? Deyince “Evet burası bir doğu şehri” cevabını verdim.
Bunun üzerine arkadaşım “Ne münasebet burası bir doğu şehri değil burası batıda her şehirde bulunan bütün özelliklere sahip bir şehir. Ter temiz caddeleri, geniş parkları, modern yapılanmasıyla, kapalı otoparklarıyla muhteşem bir şehir” diye duyduğu memnuniyeti ifade etti.
*
Dediğim gibi arkadaşımın sayesinde bir Elazığlı olarak gitmediğim görmediğim yerleri görme fırsatım oldu.
Onunla birlikte ben de hayran kaldım güzel şehrime…
Bugüne kadar Elazığ Belediyesini en ağır eleştirilerde bulunan bir köşe yazarı olarak emin olun yazdıklarıma üzüldüm.
Belediyemizin önemli çalışmalar yaptığını Sayın Şerifoğulları’nın verdiği bütün sözleri yerine getirdiğini geç de olsa anlamış oldum.
Teşekkürler Sayın Şerifoğulları, yüzümüzü ak ettiniz.
Çok teşekkürler.
*
Vaktimiz olsaydı arkadaşımı Keban Barajına ve Sivrice Hazar Gölüne de götürecektim. Bunlardan bahsedince "Bir gün çoluk çocuğumu alıp bir daha Elazığ’a geleceğim” dedi. Arkadaşım.
Anladım ki Elazığ’a hayran kalmıştı.
Bu da bir Elazığlı olarak bizleri gururlandırdı.
Teşekkürler Sayın Başkanım…
FIRAT ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ GAZETEMİZİ ZİYARET ETTİ
Geçtiğimiz hafta bugün Fırat Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Fahrettin Göktaş beraberinde Fırat TV’den Furkan Dilaverle birlikte gazetemize nezaket ziyaretinde bulundular.
Harput Gazetesi İmtiyaz Sahibi Sayın Mustafa Doğan’ın ev sahipliğinde gazeteci yazar dostlarım Hadi Önal, Mehmet Duman ve diğer arkadaşlarla hoş sohbet imkânı bulduk.
Sayın Rektörümüzle uzunca ve verimli bir sohbetimiz oldu.
Sayın rektörümüz Fırat Üniversitesinin bir atılım içerisinde olduğunu ve Türkiye’deki üniversiteler arasında önemli bir konumda bulunduğunu söyledi.
Duyabileceğimiz en sevindirici bir ifadeydi bu.
Kendilerine şahsım ve gazetem adına çok teşekkürler ediyorum.
*
Üniversitemizin mevcut üniversiteler arasında önemli bir konumda olduğunu ve daha da önemli konumlara gelmesi hepimizin ortak sevinci idi.
Bir ara Sayın Rektörümüze Fırat Üniversitesi bünyesinde bir hukuk fakültesinin kurulup kurulmayacağını sorduk.
Hukuk fakültesinin kurulması için YÖK’e gerekli girişimlerde bulunduklarını şu anda reddine veya kabulüne dair bir ortam oluşmadığını ancak umut var olduğunu söyledi.
*
Bendeniz de İstanbul Hukuk Fakültesinde bir öğrenci okuttum.
Dışarıda öğrenci okutmanın ne kadar zor ve masraflı bir iş olduğunu çok iyi bilenlerden birisiyim.
Elazığ bunu konuda mağdur bir şehirdir.
Hukuk Fakültesinin Elazığ’da kurulması ihtiyaçtan öte bir zarurettir.
İnşallah bu rüyamız gerçek olur.
Bu konuda siyasilerimize de büyük işler düşmektedir.
İnşallah onlarında bu konuda önemli çabaları olur. Beklentimiz bu yöndedir.
Sayın rektörümüzün gönlündeki Elazığ sevdası adeta dışa vuruyordu.
Sayın Rektörümüzü gazetemizde ağırlamak bizler için bir onurdu.
Onun gözlerindeki Elazığ sevdası ve üniversite aşkı hiç sönmez inşallah.
*///*