Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde 1-7 Ekim Emzirme Haftası nedeniyle etkinlik düzenlendi.
1-7 Ekim Emzirme Haftası nedeni ile Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde etkinlik düzenlendi.
Bu kapsamda Fırat Üniversitesi Hastanesi Poliklinik girişinde stant kuruldu. Kurulan stantta hemşireler anne adaylarına anne sütünün önemi ve emzirme hakkında bilgi verdi.
Daha sonra Fırat Üniversitesi Hastanesi Konferans Salonunda Emzirme Haftası nedeni ile bir eğitim sunumu gerçekleştirildi.
Gerçekleştirilen eğitime çok sayıda sağlık çalışanı katıldı.
1-7 Ekim Emzirme Haftası nedeni ile kurulan stantta konuşan Fırat Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İrfan Kaygusuz, anne sütüne dikkat çekmek, emzirmenin önemini annelere aktarabilmek açısından ülkemizde 1-7 Ekim tarihlerinin her yıl Emzirme Haftası olarak kutlandığını söyledi. Prof. Dr. İrfan Kaygusuz, 1-7 Ekim Emzirme Haftası etkinlikleri çerçevesinde Fırat Üniversitesi Hastanesi olarak annenleri bilgilendirmek, anne sütünün kendilerine önemini anlatmak açısından hastanede bir stant açtıklarını, bu stantta hemşirelerin anne adaylarına anne sütünün önemi ve emzirme hakkında bilgi verdiklerini söyledi.
Fırat Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İrfan Kaygusuz, yapılan bu önemli etkinlikten dolayı emeği geçenleri tebrik etti ve onlara teşekkür etti.
“EMZİRME İLE ANNE VE ÇOCUK ARASINDA DUYGUSAL BAĞ OLUŞMAKTADIR”
Prof. Dr. İrfan Kaygusuz, anne sütünün bilindiği gibi hazır bir gıda olduğunu ve çocuğa ulaştırılması açısından rahat bir gıda olduğunu, ayrıca emzirmenin anne ve çocuk arasındaki duygusal bağın oluşmasında ve gelişmesinde katkısı olduğunu, anne sütünün bazı özel hormonlar ve enzimler içerdiği için çocuğun daha iyi beslenmesini, büyümesini ve gelişmesini sağladığını ifade etti.
Anne Sütü ile Çocuğun Tüm Besin İhtiyaçları Karşılanmaktadır…
Prof. Dr. İrfan Kaygusuz, anne sütünün özellikle ilk 6 ayda içerdiği besin içerikleri sebebi ile çocuğun tüm besinsel ihtiyaçlarını karşıladığını, bu neden ile de yenidoğan bebeklerin emzirilmesinin son derece önem arz ettiğinin altını çizdi.
“ANNE SÜTÜ BEBEĞİN ÜMMİN SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMEKTEDİR”
Fırat Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İrfan Kaygusuz, anne sütünün hastalıklar açısında çok ciddi koruyucu faktörler içerdiğini, anne sütünün özellikle ümmin sistemi güçlendirdiğini, orta kulak iltihaplarının gelişmesini engellediğini, anne sütünde bulunan bu özelliklerin annelere ve anne adaylarına aktarıldığı takdirde emzirmenin daha sık olacağını ifade etti.
“MEME KANSERİ EMZİREN ANNELERDE DAHA AZ GÖRÜLMEKTEDİR”
Fırat Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İrfan Kaygusuz, emzirme işlemi ile annelerin kendilerini de koruduğunu, kadınlarda özellikle çok sık görülen meme kanserinin emziren annelerde daha az görüldüğünü, emzirmenin bu açıdan hem anneyi hem de bebeği koruyan çok ciddi bir aktivite olduğunu, en az 24 ay anne sütünü tüm bebekler için önerdiklerini ve anne sütünün bebeğe annenin en büyük hediyesi olduğunu ifade etti.
1-7 Ekim Emzirme Haftası nedeni ile Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde sunum yapan, Fırat Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şeyda Yavuzkır, anne sütünün bebekler açısından sağlıklı olması, bebeğin zeki olması, kendine güvenmesi anlamına geldiğini ifade etti.
Doç. Dr. Şeyda Yavuzkır, anne sütü ve emzirmenin bebeğin zihinsel fiziksel ve ruhsal gelişimi açısından en uygun besin olduğunu dile getirerek emzirmek anneliği yaşamak, anneliği hissetmek ve anneliğin tadına varmak demektir dedi. Ayrıca ilk 6 ay sadece anne sütü önerdiklerini, 6 ay sonrasından, 2 yaşına kadar da tamamlayıcı besinlerle birlikte emzirilmenin sürdürülmesi gerektiğinin ve bebeğin ihtiyacı olan her besin öğesi ihtiyacının sadece anne sütü ile karşılandığını ve bebeğe su vermeye gerek olmadığını söyledi.
Sunumda konuşan Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Yeni Doğan Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın, anne sütünün yeri doldurulamaz bir besin olduğunu söyledi. Prof. Dr. Mustafa Aydın, anne sütünün, ilk 6 ayda bebeğin ihtiyacının %100’ ünü, 6-12 ayda bebeğin ihtiyacının %50’ sini, 12. aydan itibaren de %30’ unu karşıladığını ve her zaman steril olduğunu, ısı derecesinin ideal olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Mustafa Aydın, anne sütünün içerdiği maddelerin bebeği rahatlattığını, gevşettiğini, ağrıyı azalttığını ve bebeğin daha çabuk uykuya dalmasını (melatonin) sağladığını dile getirdi.
Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Kevser Tuncer ise yaptığı açıklamada, İnnocenti deklarasyonunu takiben 1991 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından “Dünya Emzirme Haftası’nın’’ gündeme getirildiğini söyledi. Dr. Öğretim Üyesi Tuncer, 1992 yılından itibaren DSÖ ve UNICEF iş birliği ile bu bildirgeyi hatırlatmak, kutlamak, emzirme-anne sütüyle beslenmenin farkındalığını artırmak amacıyla ‘Dünya Emzirme Haftası’ ülkenin de içinde bulunduğu 120’den fazla ülkede kabul edildiğini ifade ederken tarım milyardan fazla çalışan kadına ulusal yasalarda gerekli doğum koruması sağlanamadığını, ülkelerin yalnızca %20'sinin işverenlerin çalışanlarına ücretli molalar ve emzirme veya süt sağma olanakları sağlamasının şart koşulduğunu, 6 aydan küçük bebeklerin yarısından azının yalnızca anne sütüyle beslenmekte olduğunu sözlerine ekledi.
