Tekrar şarj edilebilir Lityum piller üzerine yapılan Ar-Ge faaliyetleri taşınabilir elektrik ve elektronik cihazlara artan talebin yanı sıra elektrikli arabaların taşıma sektöründeki öneminin artmasıyla da gün geçtikçe değer kazanmaktadır. Lityum pillerinin sağladıkları yüksek enerji yoğunlukları ve toksik olmamaları nedeniyle cep telefonu, diz üstü bilgisayarlar ve küçük ev aletlerinde ve salgıladıkları düşük seviyedeki karbondioksit gazı salınımı sebebiyle de çevre bilincine sahip tasarımcılar ve tüketiciler tarafından tercih edilmektedirler.
Geçmişte taşınabilir ev aletlerinde sıkça tercih edilen lityum iyon pillerin önemi azalan enerji kaynakları ile artan depolama sistemlerine olan ihtiyaç yakın gelecekte elektrikli arabaların üretiminin artmasıyla daha da arttıracağı kaçınılmaz bir gerçektir. Gelişen ve genişleyen teknolojik ürünler ve araçlar, otonomlaşan dünya ile görüyoruz ki gelecek gerçekten “Elektriklidir”.
Lakin elektrik enerjisi temin etmekten daha önemlisi onu depolayabilmektir. Günümüzün en önemli konularından biri enerji depolamasıdır. Son yıllardaki teknolojik gelişimlerin paralelinde, kontrol edilebilirliği ve taşınabilirliğinin daha iyi olması nedeniyle elektrokimyasal depolama, depolama teknikleri arasında belirgin bir şekilde ön plana çıkmaktadır.
Elektrikli araçların hızla benimsenmesi ile 2040’a kadar 5.000 Gigawatt saat (GWh) kapasiteli enerji gerektireceği öngörülüyor.
Bununla birlikte, Piller hala oldukça istenilen verilere göre verimsizdir. Günümüzün lityum-iyon hücreleri, orijinal karbon-çinko modellerinin enerji depolama kapasitesinin6katıdır ama benzinde depolanan enerjiden yaklaşık 40 kat daha azdır.
Büyük şirketler ve araştırmacılar da şu an yaygın olan lityum-iyon pillerinin ömrü, verimliliği ve kapasitesinin farkındadırlar. Bu nedenle, Samsung ve Tesla gibi büyük şirketler pil teknolojileri alanındaki yatırımlarını her geçen gün arttırıyor. Hatta Tesla’nın Nevada’da Gigafactory adında bir pil fabrikası bulunuyor. Henüz şirketler, yeni geliştirilen pillerle üretilecek ürünleri tüketicilerle buluşturmamış olsalar da yeni pil teknolojilerinin yakın gelecekte yaygınlaşacağı düşünülüyor.
Bu yeni pillerin özelliklerden en heyecan verici olanlar ise kapasiteleri ve kullanım süreleri ile ilgili olan artışlar. İşte bu amaçlara yönelik geliştirilen ve lityum-iyon pillere alternatif olan geleceğin pilleri:
• Lityum-Sülfür Piller
• Magnezyum Piller
• Grafen Piller
• Katı Hal Piller
• Nanotel Piller
Gelecek yıllarda ortaya çıkacak ve dikkat çekici özelliklere sahip olacak cihazların arkasındaki gizli kahramanların, bu yeni piller olacağı düşünülüyor. Daha birçok yeni pilin de üretileceği bekleniyor.
Yeni nesil pillere özellikle elektrikli araçlarda daha sık rastlayacağız gibi duruyor. Örneğin, bu alanda önemli adım atan ülkelerden olan Hollanda, fosil yakıtlarla çalışan araçların satışını 2025 yılından itibaren sonlandırıyor. 2025 yılı sonrası ülkede sadece elektrikli araçlar satılabilecek ve geliştirilen yeni piller, bu araçlarda daha çok yaygınlaşacak.
Pil ve akü gurupları elektrikli araçların en pahalı kısımlarının olması ve Pil endüstrisinin her yıl çift haneli büyüme oranları göz önüne alındığında, ülkemizin de geç kalınmadan bu alanda yatırımları arttırılmalı ve gelecekte tedarik problemi yaşamamak adına ülke bünyesinde yapılacak yatırımlar ile çözümlenmelidir.
Orhan Alperen YILDIZ
Elektrik-Elektronik Mühendisi-Genç Girişimci
orhanalperenyildiz@hotmail.com