Yas’ın Gölgesinde Cumhuriyet- I

“CUMHURİYET ADAM OLMAKTIR”

Gazi Mustafa Kemal

Saygıdeğer Fırat okurları bugün sizlere Türk tarihi ve Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişimizi bir akış içerisinde anlatmaya ve cumhuriyetimizin 80+20 yılını analiz etmeye çalışacağım, yüce gönüllerinizin hoşgörüsüne sığınarak.

Tekvine göre üç temel ırk Hz. Nuh’un üç oğlundan meydana geldi. Hamiler, Samiler ve Yafetikler. Yafes’in Türk, Gomer, Magok, Madai, Tiras, Yuvan, Tubal (Tuval), Meseç adlı oğulları vardı. Bunlardan Gomer (Sümerler), Magok (Moğollar), Maday (Medler) aşina gelmektedir.

Bu üç oğlundan (Gomer, Magok, Madai) gelenler ise Sümer, Gok, Magog, Gur, Guz, Oğuz ve Macar ırklarıdır. Togorman’ın on oğlundan çoğalarak pek çok soy ve boya ayrılmışlar, yüzlerce oymak ve aşiret halinde dünyaya yayılmışlardır.

Bu kadar eski tarihi zikretmemin sebebi 1071 yılı ile başlatılan tarihimizin çok önceki yıllara dayandığını izah etmekten başka bir amaç taşımadığıdır.

Milattan önce 8. yy. ile milattan sonra 3. yy. arasında Avrupa’nın doğusu (Kırım ve Pontik bozkırları) ile Orta Asya’da Tanrı Dağları ve Fergana Vadisi’ni içine alan bölgede yaşamış, Tuva (Altay- Sayan) kökenli, Doğu Avrasya – Batı Avrasya kültür ve genetikleriyle İskitler veya yayıldıkları doğu bölgelerindeki isimleriyle Sakalar.

Türkleri oluşturan “Turanaid” yani ilk Türk topluluğu kabul edilmektedir.

Mezopotamya ve Anadolu’da Antik Çağ da denilen İlk Çağ’da birçok uygarlık kurulmuş ve mutlak monarşi ile yönetilmiştir.

İlk Çağ’da kurulan uygarlıklar;

1- Sümerler

2- Pers İmparatorluğu

3- Asurlular

4- Babiller

5- Med Uygarlığı

6- Hititler

7- Akatlar

8- Lidyalılardır.

Bu uygarlıklara ilaveten Frigler – İyonlar – Urartular - İskender İmparatorluğu - Roma İmparatorluğu – Bizanslar – Türkler bu bölgede hüküm sürmüşler ve Türkler 1071 Malazgirt Zaferi sonrası Anadolu’yu yurt edinmiş, milattan sonra 1176 Miryakefalon Savaşı sonrası tamamen Anadolu’ya yerleşmişlerdir.

Türkler Anadolu’ya gelinceye kadar birçok imparatorluk ve devlet kurmuşlardır; bunlar Büyük Hun Devleti, Batı Hun Devleti, Avrupa Hun Devleti, Ak Hun Devleti, Göktürk (Türk adının geçtiği ilk Türk devleti), Avar Devleti, Hazar Devleti, Uygur Devleti, Karahanlılar, Gazneliler, Büyük Selçuklu Devleti. Anadolu’yu yurt edindikten sonra Harzemşahlar, Altınordu, Timur, Babür Devleti ve Osmanlılardır.

Osmanlı 1299 yılında Osman Gazi’nin kurduğu Osmanoğlu Hanedanı’nın hükümdarlığında, Orta Çağ’dan Yakın Çağ’a kadar varlığını sürdürmüş bir imparatorluktur. Bilecik ilinin, Söğüt ilçesinde kurulmuş bir beylikken Ceddi Tumanay’ın beşinci göbekten Cengiz Han’ın da atası olduğu düşünülmekte olan Timur ile Yıldırım Bayezid arasında 20/28 Temmuz 1402’de Ankara’nın Çubuk Ovası’nda gerçekleşen ve Timur’un ordusunun kesin zaferiyle sonuçlanan Ankara Muharebesi sonrası Yıldırım Bayezid’in esir düşmesi ve 8 ay sonra üzüntüden ölmesi üzerine 12 yıl süren bir Fetret Devri başlamıştır.

Timur bu savaşla atası olduğunu iddia ettiği İlhanlılar’ın intikamını aldığını söylemektedir.

Fetret Devri, Bunalım Devri veya Fasıla-i Saltanat, Osmanlı hükümdarı Yıldırım Bayezid’in beş oğlundan dördü arasındaki taht kavgaları nedeniyle 1402 – 1413 yılları arasındaki kargaşa dönemidir.

Fetret Devri 1. Mehmet’in kardeşlerine galip gelmesi ve tahta çıkmasıyla sona ermiştir.

1453 yılında 2. Mehmet’in Konstantinapolis’i fethedip Bizans İmparatorluğu’na son vermesi ile imparatorluk haline gelmiştir. 1517 yılında 1. Selim’in (Yavuz Sultan Selim) Memluklüleri mağlup ederek Mısır’ı fethettiği Rıdaniye Savaşı sonucu İslam Hilafeti Osmanlı Hanedanı’na geçmiş (ayrıca incelenmesi gereken önemli bir konu) ve bu tarihten sonra gelen her padişah aynı zamanda halife unvanını almıştır. En geniş sınırlarına 1683 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında ulaşmış Orta Avrupa’nın bir bölümü, Balkanlar’ın tamamı, Kuzey Afrika’nın bir bölümü, Hicaz, Mezopotamya, Kafkasya’nın bir bölümü ve Anadolu üzerinde egemenlik kurmuştur. Toplam hakimiyet alanı 5,2 milyon km², toplam nüfuzu altında bulundurduğu alan ise 16.150.000 km²’dir.

1699 yılında Karlofça Antlaşması sonrası gerileme dönemine giren Osmanlı İmparatorluğu Mora Savaşı (1699), Petrovardin Muharebesi (1716), Osmanlı – Rus Savaşı (1768-1774) Osmanlı – Rus Savaşı (1787 – 1792), Osmanlı – Rus Savaşı (1806-1812), Osmanlı – Rus Savaşı (1828–1829), Osmanlı Rus Savaşı (1877-1878), 1. Balkan Savaşları (1912-1913), 1. Dünya Savaşı (1914-1918) sonucunda 6.978.356 km² olan topraklarının, 6.562.778 km²’lik bölümünü kaybetmiş ve 414.578 km²’lik alana hapsolmuştur. 1918 yılında birlikte hareket ettiğimiz Almanya’nın mağlup olmasıyla birlikte 1. Cihan Harbi’nde biz de mağlup olmuş sayıldığımızdan İtilaf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu arasında 30 Ekim 1918 akşamı Limni Adası Mondros Limanı’nda demirli Agamemnon zırhlısında bahriye nazırı Rauf Bey (Osmanlı İmparatorluğu adına) ve İtilaf Devletleri arasında imzalanan mütarekename (mütareke) belgesiyle Osmanlı İmparatorluğu İtilaf Devletleri arasında paylaşıma açılmıştır. Burada önemli iki husus göze çarpmaktadır. Birincisi, Agamemnon Troya’yı kuşatan birliklerin komutanı aynı zamanda Çanakkale deniz savaşlarındaki büyük İngiliz savaş gemisi. Geçmiş mağlubiyetlerini bu isim üzerinden galibiyete evirmek isteyen İngilizlerin oyunu. Diğer husus ise; ATATÜRK’ün 29 Ekim’de cumhuriyeti ilan ederek 30 Ekim’in intikamını almış olması.

1922 yılında saltanatın kaldırılması ile birlikte Osmanlı İmparatorluğu fiilen sona ermiştir. (Devam EDECEK)