Pekiştireçleri en genel manasıyla bir davranışın tekrarını sağlamak için yani sıklığını sağlamak amacıyla organizmaya verilen uyarıcıdır diye tanımlayabiliriz. Bir başka ifade ile pekiştireç, bir davranışı kuvvetlendiren uyarıcılardır. Pekiştireçler, çocuk eğitiminde çeşitli şekillerde kullanılmaktadır.
Birçok davranış kazandırma yönteminde uygulanan pekistireç türlerini bizler de gerek bir davranışı kazandırmak isterken gerekse kazanılmış davranışa süreklilik kazandırmak isterken kullanabiliriz. Öyle ki: bir çocuğun yatağını toplamadığını düşünelim. Bizler "yatağını topla" diyerek davranış kazandırmanın en etkili yol olduğunu düşünebiliriz ve karşımızdaki çocuğun sadece " bir emir ile" yatağını toplamasını bekleriz. Oysaki, çocuklarımızın yatağını topladığı ilk anda onlara övgü içerikli söz söyleyerek, teşekkür ederek, onların sevdiği bir etkinliği onlara yapma fırsatı sunarak yaptığı davranışın sonucunda hem bizlerin mutlu olmasını hem de onun mutlu olmasını sağlayarak davranışına yön verebiliriz. Bu örnekte anlatılan basit yöntem günlük hayattaki rutinler için bile gerekli bir uygulama iken söz konusu durumu eğitim ortamına taşıdığımızda daha "gerekli" bir pekiştirme söz konusu olduğunu göreceğizdir.
Bir öğretmen gününün çoğunu öğrencileri ile eğitim/öğretim yaparak geçirmektedir ve her öğrencinin "kendine özel olduğu" gerçeğini bildiğimiz bir zaman diliminde yaşıyorken bizler onların gelişimlerini göz önüne almadan herkese aynı pekiştirmeyi uygulayamayacağızdır.
Kimi öğrenci çikolata almak ister doğru yaptığı davranış sonrasında, kimisi alkışlanmak ister, kimisine ise sarılmak yeterlidir… Ayrıca burada çocuğun psikolojik ve fiziksel sağlığına da dikkat ederek pekiştireç seçmemiz gerektiğini unutmamalıyız. Pekiştireci kullanayım, diye bir düşüncede olup rast gele bir pekiştireç kullanmamalıyız. Pekiştireç aynı zamanda birey için işlevsel olmalıdır.
Pekiştirme tarifeleri ve pekiştireç türleri bizler için örgencimize ulaşmak adına oldukça önem arz etmektedir. Yapılan davranışı her an mı yoksa belli aralıklarla mı pekistireceğimizi ayarlamak eğitim sürecinin olumlu bir şekilde ilerlemesi için oldukça yararlı olacaktır. Bu açıdan öncelikle öğrencinin ihtiyaçlarını, ilgisini bilmek ,onun dünyasında bir yer edinebilmek bizlere yön gösterecektir. Daha sonrasında ise olumlu davranışlar için ayrı bir yöntem, problem davranışlar için ise bambaşka bir yöntem kullanmak zorunda olduğumuzu kabul ederek pekiştireç türlerini de karşımızdaki öğrenciye göre ayarlayarak olumlu mu yoksa olumsuz mu pekiştirece yöneleceğimize karar vermeliyiz.
Örneğin bir soruyu doğru yanıtlayan öğrencinin herkes içinde alkışlanması öğrencimize yönelik oldukça önemli bir adımdır. Öğrenci, bu pekiştireçten sonra artık hem kendine güvenecek hem de bir daha aynı duyguyu yaşamak isteyecektir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır ki: her zaman alkışlanmak artık öğrenci için sıradanlaşacaktır. Peki bizler ne yapmalıyız? Bu sorunun cevabı oldukça basittir: "alkışlanma " davranışının süresini değiştireceğiz artık sürekli değil de belirli aralıklarla/oranlarla bu pekiştireci kullanacağız ve elbette en önemlisi öğrencin gelişim düzeyine uygun, ihtiyaca yönelik,işlevsel bir pekiştireç seçmemiz gerektiğidir.
İşte bu yüzden bizler alışkanlık haline gelmiş olan pekiştireçlerimizin türünde değişime gitmemiz gerektiğini unutmamalıyız. Çünkü alışılmış olan pekiştireçlerin öğrenci için artık "ilgi çekici" olmadığı bilinmektedir. Bu nedenle bizler davranış kazandırırken veya kazanılmış davranışın sürekliliğini sağlamak isterken ya da olumsuz davranışın ortadan kaldırılmasını isterken birçok faktörü dikkate alarak hem pekiştireç süresinde hem de pekiştireç türlerinde değişime gitmeliyiz.
Pekiştireçler, davranışı yönlendirmek için oldukça etkili bir seçenektir fakat bilinmelidir ki: davranışı bilmek, davranışın nedenini bilmek, davranış sonrasında olanları bilmek davranışa yön vermek için yapılması gereken ilk adımdır. Bu nedenle de hem problem davranışları ortadan kaldırmak için hem de olumlu davranışları kazandırabilmek için önemle ve özenle pekiştireçleri kullanmalıyız.
Diyelim ki bir öğrencimizin sırada oturma davranışı henüz oluşmamış. Bizler onun "bağırarak, kolundan sürükleyerek " oturmasını beklememeliyiz. Öğrencinin sırada oturduğu her an için bir pekiştirme tarifesi uygulayıp ve buna uygun pekiştireç türü seçmeliyiz ve öncelikle elbette öğrencimizin sırada neden oturamadığını bilmeliyiz ki nasıl bir yol izleyeceğimize karar verebilelim.. Bu şekilde onun bu davranışı yapmasına neden olan faktörleri bilip gerekirse olumsuz ortam koşullarını olabildiğince yok edebiliriz.
Pekiştireci doğru davranışta ve uygun zamanda kullanmalıyız. Bir öğrencinin soruyu doğru yanıtlamasının hemen ardından "Aferin, cevabın doğru, harikasın... "demez de birkaç saat sonra der isek yine pekiştirecin bir anlamı kalmayacaktır.Çünkü yapılan davranış o anda pekiştirilmediği için pekiştirmenin neden yapıldığı da anlaşılmayacaktır. Bu nedenle de davranış kazandırmaya çalışır iken olumlu veya olumsuz pekiştireci davranışın hemen ardından kullanmalıyız. Aksi takdirde öğrenci hangi davranışın pekiştireç aldığını bilmeyecektir.
Kısacası her bireyin ilgi/ihtiyacı/yeteneği farklıdır. Bu farklılıklar gereği pekistireçlerimiz de farklı ve bireye özel olmalıdır.