GELİN KAYNANA YEMEKTE

Sağlığı ile ilgili sorunları vardı. Doktora gidip muayene oldu ve sonuç olarak ameliyat olmasına karar verildi. Oğlu operatör olduğu için babasının ameliyatını yapacağını söyledi.

Baba oğluna ameliyata girmeden:

-Bak oğlum beni iyi dinle: Eğer ameliyatım iyi geçmezse annen senin eve yerleşecek, bunu unutma. ( gelin kaynana geçinemiyorlarmış)

Gelin Kaynana Yemekte diye bir program var. Gelinler verilen malzemelerden istenilen yemeği yapıyorlar. Yemeği yaparken gelinler kayınvalideleri hakkında olmadık olayları ballandıra ballandıra anlatıyorlar.

Kayınvalideler ise gelinlerin olmadığı bir ortamda gelinleri hakkında anlatılmayacak olayları bir marifetmiş gibi ifşa ediyorlar. Yapılan yemek masaya konuluyor. Kayınvalideleri sırayla çağırıp yemekleri tatmalarını istiyorlar.

Ve kayınvalide:

1. Tabak eti iyi pişmemiş,

2. Tabak püresi tam olmamış,

3.tabak: Bu diğerlerine göre daha iyi,

4.tabak: Bu tabakta fena değil diyor.

Sıra geliyor puan vermeye (Bazı kayınvalideler yaşlılığın verdiği unutkanlık nedeniyle neyi çok beğendiğini dahi unutuyor.)

1. Tabak: 5 (tattığı zaman eti iyi pişmemiş dedi),

2. Tabak: 3 (tattığı zaman püresi tam olmamış dedi),

3. Tabak: 1 (tattığı zaman diğerlerine göre daha iyi demişti),

4. Tabak:  1 (tattığı zaman fena değil demişti),

Sıra tabakların altı açılıyor ve kimin ne puan aldığı görülüyor. Bu puanlamadan sonra kıyamet kopuyor. Düşük puan yemeği tadan kayınvalideye sözlü saldırı başlıyor. Hele gelini de bu düşük puan içinde ise kayınvalidesine makineli tüfek atışı gibi yaralayıcı sözlerle bir nevi hakaret ediyor ve kayınvalide verdiği puanlarla bazı zaman yerin altına giriyor. (Eğer kayınvalide gelininin yemeğine 5 puan vermişse karşılıklı müzik eşliğinde çıtma çalıp oynuyorlar.) Puan durumuna göre her gün bir gelin çeyrek altın, 5. gün ise beş bilezik alıyor.

Ara konuşmalarda gelinler kayınvalidelerin toplum önünde söylenmemesi gereken huylarını gözlerimizin içine baka baka anlatıyorlar.

Örnek vereyim: “Ben oğluma kefil olurum ama gelinime güvenmediğim için kefil olmam”. Daha bunun gibi kırıcı, birbirlerini yaralayıcı sözler ediyorlar.

Eşini bu yemek yarışmasına gönderen delikanlı ilk sözüm sana: Eşin istediği puanı almadığında seni doğuran, bin zahmetle büyüten o kutsal kadını yani anneni milyonlarca televizyon izleyicilerin önünde bağırarak türlü kırıcı mimiklerle örselemeye gönlün razı mı? Annen bir çeyrek altın için(bazen onu da alamıyor) kalbi kırılması hoşuna gidiyor mu, bütün bu hareketler örf ve ananenize uygun oluyor mu?

Yazıktır günahtır bir ailenin huzuruna ilişkisine dinamit koymaktır bunun adı.Bunlar nasıl birbirlerine inanıp yüzlerine bakacaklar?Aile yapımızda bu adetler yoktur, kötü örnek oluyorlar.

Yetkililere, pedagoglara, eğitimcilere, din görevlilerine, RTÜK’e sesleniyorum: Bu program eğitici mi, ne mesajı veriyor?

Lütfen inceleyin kararınızı verin…

EY HAYAT: Manisa’da bir mezar taşında şu yazılı:

“Mezarlığı ziyaretten maksat duadır,  bugün bana ise yarın sanadır”

(Her gelin bir kaynanadır bunu unutmayın)