DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Ahmet Rauf Akay
Ahmet Rauf Akay
Giriş Tarihi : 09-11-2022 13:44

AKLA ZİNCİR VURMAK

Geçmişte farklı düşünenler, zındık, mülhid, mürted gibi suçlamalara muhatap olurdu.Dinin konuşmadığı alanlarda bile din konuşturulur insanlar mahkum edilirdi. Her şeyi dinle irtibatlandırma zamanla o hale geldi ki insanlar konuşamaz, düşünce adamları fikirlerini serdedemez oldu.
Bugün İslam dünyasında kurumsallaşmış bir muhalefet anlayışının,  fikir ve düşüncelere eleştirel bir yaklaşımın olmamasının en temel nedeni budur. Yerleşmiş inançlara aykırı yorum yapmanın küfürle eşdeğer sayıldığı bir toplumda konuşmak, yeni şeyler söylemek zordur. Ya kellenizden vazgeçecek yahut düşüncelerinizi yutacaksınız.
O günden bugüne çok şey değişmedi. Zındığın, mülhidin yerini vatan haini, düşman, satılmış gibi ifadeler aldı. Mantık aynı mantık, sadece dinle ilişkili ifadeler yerini daha çok milliyetçilikle/siyasetle ilişkili ifadelere bıraktı.
İslam dünyasında düşüncelerinden dolayı gadre uğramış o kadar çok isim var ki, saymakla bitmez. Bir toplumun zaferlerini, iftihar tablolarını konuşurken o toplumun zaaflarını yanlışlarını konuşmamak bize bir şey kazandırmaz. Bugün içinde bulunduğumuz fikir kısırlığının arkasında -hep söyletmen vurun- mantığı vardır. Son sansür yasası,  düşünce ufuklarımızı karartan eski hastalıkların bir devamından başka nedir ki?  Niye geri kaldık? sorusunun cevaplarından biri işte bu konuşanı, düşüneni susturma hastalığıdır. Konuşamayan insan düşünmeye de gerek görmez. Batı, düşüncenin önündeki engelleri kaldırırken biz her gün yeni engeller koyduk. Ve bunu çoğu kez din adına yaptık.
İbni Rüşd niçin dayak yedi, niçin sürüldü, kitapları niçin yakıldı, niçin sefalet içinde öldü. Buhari gibi bir hadis zirvesi niçin tekfir edildi, niçin fiili saldırıya uğradı, niçin doğduğu şehirden uzaklaştırıldı?Mezhep imamımız Ebu Hanife niçin hapsedildi, niçin işkence gördü? Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Kim dönemin siyaseti, yahut yerleşmiş fikirleri ile ters düşmüşse tekfir edilerek ya işkenceler altında öldürülmüş, yahut bütün varlığına el konularak sefalet içinde ölüme terk edilmiştir.Din ve siyaset adına bu düşünce düşmanlığı İslam dünyasını çoraklaştırarak bir şey üretemez hale getirmiş, Batı zincirlerini kırarken İslam dünyası aklı zincire vurmuştur.
Bu zulüm iklimine rağmen inançlarını ercesine haykıran birçok alim ve filozof çıkmıştır. Bunlardan biri İmam Nablusi'dir. Döneminde  "Şam fukahasının reisi" olarak anılan büyük alimin yaşadığı Remle şehrinin Fatimilerin eline geçmesi ile hayatı birden bire değişmiştir.İsmaili inancının bayraktarlığını yapan Fatimilere karşı ehli sünnetin liderliğini yapan Nablusi, Muiz-Lidinillah'ın uygulamalarına karşı ağır eleştirilerde bulunmuştur.Kendisine yöneltilen, önceliği o sıralarda Suriye'nin kuzeyine akınlar düzenleyen Bizanslılarla savaşmaya mı yoksa Fatimilere  karşı direnişe mi vereceği sorusuna : Nablusi elinde on ok bulunası halinde birini Bizanslılara,dokuzunu Fatimilere atacağını söylemiştir. Nablusi'ye göre Bizanlılar kitap ehli oldukları için ne oldukları bellidir, Fatımiler ise insanları Allah ile aldatmakta ve tüm kutsal metinlere karşıdırlar.Onlarla savaşmak bir nevi dinin izzet ve safiyetini de korumaktır. Nablusi, Fatimilerin İslam dinini değiştirdiklerine, salih kişileri öldürdüklerine ve ilahi nuru söndürmeye çalıştıklarına inanmaktadır.Muhalefeti bundandır.(M.Azimli,Müslümanların Engizisyonu,s.165-167.)
On okun dokuzunu Fatimilere atacağına dair sözleri onun takip altına alınıp  bir süre sonra  içinde oğlunun da bulunduğu 300 kişi ile birlikte Mısır'a Fatimilerin merkezine gönderilmesine neden olmuştur. Oğlu ve yanındakiler hemen öldürülmüş, Nablusi ise sorguya alınmıştır. Sorguda, on ok sorusu bir defa daha sorulmuştur. Nablusi bu defa  gördüğü muamelelerden dolayı on okun dokuzunu değil onunu birden Fatimilere atacağını söylemiş, görüşlerinden geri adım atmamıştır. Bunun üzerine Muiz-Lidinillah önce onun zincire vurularak deve üzerinde Kahire sokaklarında dolaştırılmasını, sonrada derisi yüzülerek öldürülmesini emretmiştir.Nablusi üç gün ağır işkenceler görmüş, derisi yüzülmüş, feci bir şekilde öldürülmüştür.
Nablusi'ye göre, dini içten yıkmaya çalışmak, onu istismar etmek ve dini bir aldatma vasıtası olarak kullanmak  ona dışarıdan yapılan saldırılardan daha vahim ve yıkıcıdır. On ok fetvası böyle bir duyarlılık ve inancın neticesidir.Bedelini benzeri görülmemiş bir ölümle ödemiştir. Bu tür infazlar düşünce adamlarını, gerçek alimleri konuşamaz hale getirmiş, zamanla farklılık bir suç haline gelmiştir. Hala her türlü muhalefetin ağır bir suç gibi görünmesinin arkasında geçmişin bu tortuları vardır.Akla, düşünceye vurulan bu zincirler kırılmadıkça İslam dünyası  -kafir, hain,zındık-suçlamalarının fasit dairesinde bocalamaya ve yerlerde sürünmeye  devam edecektir. 

NELER SÖYLENDİ?
@
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA
islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet dijital pazarlama ajansi dijital pazarlama smok betvolegiris.co