İKİNCİ HDP

Bir HDP var, bir de yedeği var. Birinci HDP'yi biliyorsunuz. Hakkında kapatma davası açıldı. PKK ile irtibatı, terör örgütünün sembollerini kullanması, aynı hedeflere hizmet etmesi  gibi iddialar-kapatma davasının- gerekçelerini oluşturuyor.

PKK neyi savunuyorsa HDP'de onu savunuyor.

Ana dilde eğitim, özerklik temelinde parçalanma,anayasada vatandaşlık tanımının değiştirilmesi Türklüğün çıkarılması, eşit vatandaşlık adı altında -devletin etnik kategorilere bölünmesi PKK ve HDP'nin önceliklerinin başlıcaları.

Çözüm sürecinde AKP iktidarı başkanlık sistemi karşılığında buna evet demişti. Ancak HDP'nin "seni başkan yapmayacağız" söylemi sürecin akamete uğramasına neden oldu. Türkiye uçurumun kenarından döndü.

Şimdi bunların aynısını Babacan'ın DEVA partisi de savunuyor. Babacan çıktığı TV programlarında bunu açık açık dillendiriyor. Partisinde bu görüşleri paylaşan mebzul miktarda Kürtçü var.Onlar da zaman zaman benzer mahiyette açıklamalar yapıyorlar. Ellerinden gelse hemen yarın anayasayı değiştirip vatan coğrafyasından Türklüğü silecekler.

Babacan, her ne kadar Ankaralı gözüküyorsa da benim araştırmalarıma göre Doğu'dan göçmüş bir ailenin çocuğu. Söylediklerinin kökeni ile mi yoksa -demokrasi- anlayışı ile mi ilgili olduğunu söylemek zor. Ancak bu görüşlerin çoğu HDP'nin repertuarında olan, yıllardır savunduğu görüşler.

PKK/HDP politikasını da eylemlerini de belli hedefler gözeterek yapıyor. Bunun için demokrasinin imkanlarını kullanıyor. 

Siyaset yapanların, söz ve beyanlarının nereye gideceğini iyi düşünmeleri gerekir. Ana dilde eğitim basit bir talep değil. Mesele Kürtçeyi öğrenmekse zaten okullarda seçmeli ders. Ama amaç başka. Dünyadaki bütün etnik hareketlerin birinci hedefi -ana dilde eğitimdir- Çünkü ancak farklı diyalektleri yok edip tek bir standart dil ile millet olabilirsiniz. Yahya Kemal bir asır önce "Türkçenin çekilmediği yer vatan, çekildiği yer vatan değildir" demiştir. Türkçeyi eğitim dili olmaktan çıkarıp yerine başka dil veya diller koymak -o bölgeden Türkçeyi- çıkarmak dolayısıyla vatan olma vasfını ortadan kaldırmaktır.

Partiler faklı görüşlere, fikirlere sahip olabilirler, olmalıdırlar da.

Ancak bu görüşlerin sonuçlarını, ne getirip ne götüreceğini de hesap etmek durumundadırlar. PKK niçin ısrarla ana dilde eğitim istiyor? Demokrasiden yana olduğu için mi? Dertleri demokrasi ise niçin dört ülkede faaliyet gösteriliyor. Çünkü hedefi dört parçalı- kendi ifadeleriyle- Kürdistan'ı birleştirip büyük Kürdistan'ı kurmaktır. Hele ittifakların, birlikteliklerin söz konusu olduğu, Erdoğan'ın önüne geleni HDP'li ilan ettiği bir dönemde daha dikkatli bir dil kullanmak  hem bu ortaklığın hem de karşı siyasetin saldırılarını bertaraf etmenin bir gereğidir.

Anayasa'daki Türklük tanımı ırki bir tanım değildir. Türklük, vatandaşlık bağı ile tanımlanmıştır. Her vatandaşı etnik kökeni ne olursa olsun Türk gibi kabul ederek eşitlemiştir. Ayrımcı bir yol izlememiş herkesi aynı kabul ettiği için devlet katında aynı muameleye tabi tutmuştur.

Kim ne talep ederse etsin, şu unutulmamalıdır. Bu ülkeyi Türkler fethetti, bu devleti Türkler kurdu ve elbette adı da, anayasasındaki  vatandaş tanımı da buna göre olacaktır. DEVA partisi bu kafayla bir Türkiye partisi değil olsa olsa HDP'nin yedeği  etnikçi bir parti olur.