https://elazigharputgazetesi.com/files/uploads/user/8de95d6a6ba0ca6c1eec90297345e0a6-31b418c496bdf7a5f1a9.png
VAHİT DABAK

SAĞLIĞIMIZ!!!

22-01-2024 11:12 291 kez okundu.

 “Halk içinde mütebber bir nesne yoktur devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi’’

Selam sevgi ve saygılarımı sunduğum Harput gazetemizin değerli okuyucuları başlıktan anlayacağınız gibi bu gün sağlık sisteminin içinde bulunduğu durumdan kısa cümlelerle bahsetmeye çalışacağım sizlere.

Çalışma hayatının yirmi üç yılını bu sistemin içerisinde geçiren bir kardeşiniz olarak yapacağım yorumlar ne kadar dikkat çeker bilemiyorum ama her insanın anlatacağım komuyla bir sorunu olduğunu tahmin ederek konuya dokunmaya çalışacağım.

Hastanede çalıştığım süreçte dikkatimi çeken en büyük sorun Hem personel hem hasta ve yakını açısından empati eksikliğidir, personele maddi ve manevi motivasyon eksikliğini ekleyebiliriz.

Doktorundan hemşiresine, sağlık personelinden idari personeline kadar herkesin bu çaba içerisinde olduğunu düşünüyorum istisnalar hariç (ne oldum güç zehirlenmesi ile kendisini dev aynasında gören, ukala, terbiye yoksunu, hadsiz bulunduğu yerin anlamından habersiz, saygı yoksunları) sunulan imkanlar dahilinde herkes bir emek veriyor, bazıları gücünün ötesinde gayret sarf ediyor.

Uzun bir eğitim sonucunda göreve başlayan doktorlarımızın yoğun bir çalışma temposu içine girmesi ve bu şartlara motive olması kolay değildir birde çalışma şartlarının gerçekten bu insanları zombiye döndürdüğü ameliyat, servis, poliklinik, Acil hizmetleri hele asistan sayısının az olduğu bölümlerde iki kat efor sarf ettiklerini, Cerrahi birimlerde ve yoğun bakımlarda çalışanların belki günlerce evlerine gidemediklerini dışardaki sosyal hayattan habersiz olmalarına sebep olduğunu, hatta eşiyle aynı mesleği yapanların bir birlerinin halini ahvalini iş arkadaşlarından öğrendiğini bilirim.

Değerli okuyucular bu kısma dokunmaktaki sebebim insanların sağlık personelinin günlük hayatından azıcıkta olsa haberdar olması, bu konuda bir empati kapısı aralamak içindi.

Gelelim madalyonun diğer yüzüne Hasta ve hasta yakını piskolojisi çok ayrı bir duygu ve ortamdır, her hasta ve yakını kendi hastalığının öncelikli ve acil olduğunu düşünür şartlar onu ilgilendirmez haklıda çünkü onun sorunu değil bu bir an önce müdahale edilmelidir.

Şimdi gelelim asıl meseleye bu sistemin düzenli çalışmasını sağlayacak ana temelin çarklarını oluşturacak yönetim, fiziki ve lojistik şartların oluşturulmasında etkili rol alacakların liyakat ve başarısı bu sistemin sorunsuz çalışmasını sağlayacaktır.

Buyurun birlikte hayal edelim; Sabah hastaneye gittiniz, çalışma ortamı düzenli bir personel sizi güler yüzle karşılıyor sıra yok deme yerine muayene sıranızı veriyor, Polikliniğe girdiğinizde iki yüz hastayı nasıl muayene edip tetkiklerini inceleyeceğim tedirginliğinden, başıma bu gün riskli bir olay gelirmi şüphesinden uzakta, dinlenmiş bir doktor sizi aceleye getirmeden muayene ediyor ve tetkiklerinizi istiyor, bir buçuk saat kan verme ünitesinde beklemek yerini kısa zamanda kanlarınız alınıyor, Mr üç ay, tomografide on gün, ultrasonda üç ay, Endeskopi, Kronoskopide en az iki ay (Pataloji, Genetik vs. hele Diş  ki çok önemli, başka organlara verdiği zararla birlikte çekilen ağrı ve acı başına gelenler bunu çok iyi bilir. Daha eksik bıraktığım üniteleri siz sayın)  Yerine bir iki günlük randevu alınıyor. Hele birde özel yaptırırsanız bu gün hallolur meselesi var ki akıllara durgunluk veriyor, bakın ben burada hocalara yapılan özel muayeneyi bunun dışında tutuyorum tercih imkanları olanların kendi seçimidir bu. Böyle bir ortamda doktor, hasta, personel arasında gerilim olur mu hiç? Ne güzel bir hayal oldu değil mi.

Sağlık masraflı bir hizmettir ama sağlık hizmeti sunanlar insan hayatının önemi için sistemi gelir kapısı olarak değil insan sağlığına hizmeti önde tutarak yapmalıdır.

Çözüm nemi Tıbbın ana teması insan kaynağı (Dr. Hemşire, teknisyen dahil Personel) Tıbbi cihaz, Medikal ve tıbbi malzemedir, Hastanenin fiziki yapısı da çok uzun yıllar hesaplanarak tesis edilmelidir. Böylece sistem rahatlayacaktır.

Şimdi gelelim sağlıkta son aşamaya İlaç! heryıl bir veya iki defa düzenlenen kur farkı olayı üretici firmalarını doyurmuyor, Depolar bilmediğim bir suçluluk boyutunda ama bildiğim bir şey varki bu ülkede her konuda olduğu gibi burada da tıpkı hastaların eczanenin aldığını zannettiği katılım payında tahsildarlık görevi verdikleri gibi günah keçisi olarak ihale eczanelerin üzerinde kalıyor, çünkü vatandaşın karşısında muhatap onlar, Özellikle Onkoloji, Şeker, Astım, Kalp, Nefroloji hastalarının mahkum oldukları ilaçlara yok, kalmadı, gelmiyor dediklerinde suçlu onlarmış gibi bakılıyor meseleye hatta stokçulukla bile itham edilebiliyorlar. (Elbette her meslekte olduğu gibi burada da konuyu istismar edenler olabilir sözümüz meclisten dışarı)

DOKTOR ve HASTA BİR BİRİ İÇİN VELİNİĞMETTİR, DEVLET BU İKİSİ ARASINDA DÜZENİ EN İYİ HALİYLE KURMAK MECBURİYETİNDEDİR.

 

Neler Söylendi?