YEREL
Giriş Tarihi : 27-02-2024 19:18

Doç. Dr. Esra PAMUKÇU; İstatistik, insanoğlunun varoluşu kadar eski bir bilimdir

Doç. Dr. Esra PAMUKÇU; İstatistik, insanoğlunun varoluşu kadar eski bir bilimdir

Yapay zeka ve İstatistik hakkında görüşlerini aldığımız Fırat Üniversitesi Fen Fakültesi İstatistik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Esra Pamukçu: "Yapay zeka, çeşitli disiplinlerin bir araya gelerek oluşturduğu bir bilimsel yöntem veya daha da öznel bir ifade ile bilgisayar bilimleri ve istatistik biliminin bir araya gelerek oluşturduğu ve farklı alanlarda kullanılan bir tekniktir" ... dedi

Başta İstatistik ve Yapay Zeka ile bağlantısı olmak üzere birçok önemli konu hakkında gazetemize (Harput Gazetesi) konuşan PAMUKÇU ile yaptığımız röportajın ayrıntıları şöyle;

1- Uzun zamandır, büyük verilerin analizi üzerine çalışmalar yapıyorsunuz. Bu alanda yapay zeka uygulamaları da kullanılabiliyor. Bize İstatistik ve Yapay Zeka ile bağlantısı hakkında bilgi verir misiniz?

Esasen, İstatistiğin bir bilim dalı olmasının dışında istatistik kelimesi ve onunla bağlantılı veri, tahmin gibi terimleri günlük hayatta da çok sık kullanır ve duyarız. Her ay açıklanan enflasyon verisi, merkez bankasının sene sonu enflasyon tahmini, istatistiklere göre 4 kişilik bir ailenin açlık ve yoksulluk sınırlarının belirlenmesi… vb gibi durumlarla haberlerde karşılaşabiliyoruz. Bunun dışında günlük hayatta bir yerden bir yere gitmek üzere yola çıktığımızda, gidilecek yolun uzunluğu ve trafik durumuna göre ve hatta geçmiş deneyimlerimize göre bir çıkarsama yapıp varış süresine göre “evden 30 dk erken çıkmam yeterli olur” dediğimizde de aslında istatistiği kullanmış oluyoruz. İstatistik denildiğinde, tarih boyunca gerek mevsimlerin takibi, gerekse gelecek hakkında tahmin yapabilmek adına geçmişin gözlenmesi ve kayıt altında tutulması…vb. olaylarla neredeyse insanlık var olduğundan beri hayatın içinde olan bir bilimden bahsediyoruz. Bu kayıt altına alınan verilerin artması ve bunların içinde var olan gizli bilgilerin ve bağlantıların ortaya çıkarılabilmesi için bazı yöntemlere ihtiyaç duyulmuştur. Bilgisayarların da gelişmesi ile veri biliminde meydana gelen ilerlemeler neticesinde 18. yy’da kullanılmaya başlayan İstatistik biliminin daha çok 20 yy. başlarından itibaren geliştiğini gözlemliyoruz. 

Sonuçta her bilim, doğada karşılaşılan bir problemin çözümüne yönelik insanlığın duyduğu ihtiyaca cevap verebilmek için gelişir. Yapay Zeka da özellikle herhangi bir konu hakkında toplanan verilerin çok yüksek boyutlara ulaşmasından sonra burada gizli yatan bilginin daha hızlı, daha efektif, daha kullanışlı bir şekilde ortaya çıkarılabilmesi için ihtiyaca binaen ortaya çıkmış ve hızla gelişmeye devam etmektedir. Yapay Zeka’nın kara kutusu olarak bilinen ve verilerin işlendiği algoritmalar temelde tamamen istatistik tekniklerdir ve istatistik matematiğidir.

2- Veri biliminin gelişmesi ve yapay zekanın bu süre içindeki işleyişi nasıl oldu hocam?

Yakın zamanda okuduğum bir bilgiyi paylaşarak bu soruya cevap vermek istiyorum. Dünya’daki verilerin %90’ının son iki yıl içinde oluştuğu tahmin edilmektedir. Özellikle cep telefonu kullanımının artması ile uygulamalar üzerinden verilen izinler dahilinde kişilerin sosyal medya kullanımından tutun, alışveriş tercihlerine kadar hemen her veri toplanabilmektedir. Yine verilen izinler ile bazen sadece sesli olarak ifade edilen bir ihtiyacın reklamını, sosyal medyayı açtığınız ilk anda sponsorlu olarak görebilmektesiniz. Aslında tüm bunların ardında muazzam bir veri işleme sistemi vardır. Bilimsel anlamda veri biliminde, sağlık alanında özellikle insan genom projesinin tamamlanmasının ardından, hasta veya sağlam dokular üzerinde incelenen genlerin sayılarının çok fazla olması, benzer şekilde mühendislik alanında görüntülerin veya sinyallerin işlenebilmesi için bunların veriye dönüştürülmesinde çok yüksek boyutlu verilerle karşılaşılmasından sonra baş döndüren gelişmeler olmuştur. Peki bu çok yüksek boyutlardaki veriler bize ne ifade ediyor? Örnek vermek gerekirse, oldukça uzman bir ekibin karaciğer kanseri üzerinde araştırma yaptığını düşünelim. Nadir bir hastalık olduğu için belli bir süre içinde ulaşılabilen maksimum hasta sayısı 30 olsun. 30 tane de sağlıklı birey ele alınsın. Hastalarda ve sağlıklı bireylerde aynı doku üzerinde genlerin incelenmesi yapılsın. Bu durumda minimum da binlerce gen verisi elde edilecektir. Uzmanlarımız çalışmayı bitirdiklerinde ellerinde sadece 60 bireye ait binlerce gen verisi olacaktır. Bu genlerden hangilerinin kansere sebep olduğunun tespit edilebilmesi, sadece veri bilimi ile mümkün olacaktır. Veri bilimi, bu verilerin içinde yatan gizli bilgiyi ortaya çıkaramadığı sürece uzmanların yaptıkları çalışmalardan bir sonuç elde edebilmeleri mümkün değildir.

Verilerin çok yüksek boyutlu olması, klasik istatistiksel yöntemlerin bu tarz verileri analiz etmek için dizayn edilmemiş olması nedeniyle, kendim de bizzat bu konuda literatüre katkı sunmuş, bu konuda makaleler ve tez yazmış biri olarak, ilk aşamada yeni istatistiksel tekniklerin geliştirildiğini, var olan tekniklerin de bu tarz verilerde çalışabilir hale gelmesi için güncellemeler yapıldığını belirtmek isterim. Yapay zeka gibi akıllı sistemlerin kullanımları da bu alanda güçlü alternatifler olmaktadır.

Veri bilimi son yıllarda akademinin de gözdesi haline gelen çok gözde ve popüler bir alandır. Yakın zamanda bazı üniversitelerimizde Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği, Yapay Zeka ve Büyük Veri Mühendisliği gibi bölümlerin açıldığını da görmekteyiz.

3- Yapay Zeka İstatistik Bilimini nasıl etkiledi?

Yapay zeka, çeşitli disiplinlerin bir araya gelerek oluşturduğu bir bilimsel yöntem veya daha da öznel bir ifade ile bilgisayar bilimleri ve istatistik biliminin bir araya gelerek oluşturduğu ve farklı alanlarda kullanılan bir teknikdir. Bu açıdan bakıldığında iki bilim dalını birbirinden ayırmak, birinin diğeri üzerine üstün olduğunu iddia etmek mümkün değildir ve bu bilimsel yaklaşıma da aykırıdır. Zira bilim, disiplinler arası etkileşimi zorunlu kılar. Burada dikkat edilmesi gereken, istatistik biliminin özellikle yapay zeka algoritmalarının gelişimi için elzem olduğudur.

4- Bir istatistik doçenti olarak istatistikçilere yapay zeka alanına yönelik tavsiyeleriniz nelerdir?

İstatistikçilerin katkı sunabilecekleri oldukça fazla alan vardır. Bunun için öncelikle iyi bir İngilizceye sahip olmak gerekir. Çünkü sadece Türkçe yazılan kaynaklardan belli bir yere kadar bilgi edinebilirsiniz. Yapay zeka alanında güncel algoritmaları takip etmek oldukça mühimdir. Dolayısı ile Dünya literatürünü okuyup anlayabilecek seviyede İngilizce şarttır. Yapay zeka kullanıcısı olmak için bazı programlama dillerine hakim olmak ve veriye uygun algoritmaları bilmek gerekir. Bunun için en çok tercih edilen Phyton veya Matlab gibi yazılım dillerini öğrenmeleri gerekir. Bu aşamadan sonra çevrimiçi ücretli veya ücretsiz yapay zeka eğitimleri veren kurslara katılabilirler. Örnek olarak Udemy veya YouTube gibi platformlarda hem ingilizce hem de Türkçe kurslar bulmaları mümkündür.  Yapay zeka algoritmalarını sadece yazılım programları üzerinden çalıştırdıklarında bir veri üzerinde uygulama yapmış olurlar, ancak bundan ziyade algoritmaların matematiksel ve istatistiksel mantığını anladıklarında onları geliştirmeleri de söz konusu olacaktır.

AdminAdmin